Kızıldeniz den rota Ümit Burnu’na kırın şirketlerin mesafe fark maliyeti tedarik zincirinde sorunlara neden oluyor
KIZILDENİZ çıkmazı küresel tedarik zincirini, kıta gözetmeksizin tüm ülkeleri etkiliyor. Bu etki sadece Ümit Burnu’nu dönmekle kalmadığı gibi Pasifik Okyanusu’nun öbür yakasını da tsunami gibi vurmaya başladı. Küresel deniz yollarında çalışan 18 ticari tedarik şirketi, Kızıldeniz seyirlerini iptal ederek rotayı Ümit Burnu’na kırınca güzergah 6 bin 400 kilometre daha uzadı ve olanlar oldu. Asya’dan deniz yoluyla taşınan mallar, Avrupa’ya en az 14 gün gecikmeyle ve yakıt masrafından dolayı yüksek fiyatlara ulaştı. Öncelikle, İsveç’in ünlü mobilya markası IKEA Süveyş Kanalı’ndaki durumun “gecikmelere yol açacağı ve belirli IKEA ürünleri için stok kısıtlamalarına neden olabileceği” konusunda uyarı yaptı.
2024 yılı başında Avrupa’da hissedilen kriz küresel lojistik uzmanlarına göre, şimdi de ABD’ye sıçrayacak. Krizle konuşan iki isim ciddi uyarılarda bulundu. Gelişmelerin ciddi sonuçlar doğuracağına dikkat çekenlerin ortak yaklaşımları sonbahar su seviyesinin ardından Kızıldeniz gelişmelerine dikkat çekiyorlar. Açıklama yapan ilk isim Amazon Tedarik Zinciri Başkanı Diego Pantjoa-Navajas oldu.
Pantjoa-Navajas; “Sonbaharda su seviyesinin düşmesiyle Panama Kanalı’ndaki ticari gemi geçişleri sınırlandırılıyor. Bunun devamında ortaya çıkan gelişmeyle şimdi de Kızıldeniz krizi ortaya çıktı. Bu kriz nedeniyle süveyş Kanalı geçişleri azaldı” diyerek, meydana çıkan Süveyş ve Panama Kanallar’ndaki iki durumun özellikle Avrupa açısından tedarik zincirlerini önemli ölçüde etkilediğini net biçimde dile getirdi. Pantjoa-Navajas; “Krizler, Asya ile Avrupa ve Kuzey Amerika ile Güney Amerika arasındaki ticareti engelliyor. Sorun, her iki durumun da şu anda mevcut olmayan bir çözüm gerektiriyor olması. Bu çifte belanın sonuçları, halihazırda küresel ticaret ağlarında dalga dalga yayıldı ve malların daha yavaş gelişine neden oluyor” açıklaması ile bundan sonra yaşanacaklara da açık kapı bıraktı.
İkinci isim de Amerikalı Blue Yonder tedarik şirketi küresel endüstri stratejilerinden sorumlu kıdemli yöneticisi Ann Marie Jonkman Şubat Ayı’nda sıranın Amerika’ya geleceğini belirtip; “Önümüzdeki ay boyunca Kuzey Amerika’da muhtemelen daha büyük bir etki göreceğiz. Ürün gecikmeleri daha yaygın hale gelecek ve bu da ABD’li perakendecilerin önümüzdeki haftalarda tüketim malları için sevkiyat gecikmelerini duyurmaya başlamasına yol açacak” açıklamasıyla, krizin tüm yüzünü gösterdi.Jonkman, önümüzdeki aylarda “daha fazla küçülme (şirketlerin paket başına daha fazla kar elde etmek için bir ürünün birim boyutunu veya ağırlığını azaltması anlamına gelen)” görmeyi beklediğini dile getirip; “ABD’li tüketicilerin mağazadaki stok durumu ve teslimat süreleri konusunda yüksek beklentileri var. Tüketicilerin beklediği standartlara ayak uydurmak için perakendecilerin muhtemelen ambalaj boyutunu küçülterek, ancak kârlılıktaki kayıpları telafi etmek için fiyatları aynı tutarak envanter bulunabilirliği sorunlarını çözmeleri gerekecek” diye, uyardı.
Krizin etkilerine hazırlık yapan ABD’nin küresel tedarik zinciri şirketleri peş peşe açıklama yaparken, Uluslararası Para Fonu ve Oxford Üniversitesi tarafından oluşturulan PortWatch veri tabanından derlenen bilgilere göre, Ümit Burnu’ndan gemi geçişlerinin artış gösteren açıklaması ticaret hacminin ilk belirlemelere göre dengelendiğini gösterse de maliyete olan katkısı henüz belirtilmedi. Ümit Burnu’ndaki ticaret hacminin 28 Ocak itibarıyla haftada 7 günlük ortalamada, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 75 artması memnuniyet yarattı. Ancak, Avrupa’dan bu konuda nasıl bir ekonomik açıklama gelecek henüz bilinmiyor. AB’deki sektörlerin tedarik zinciri aksaklıklarından dolayı istenmeyen kararlar almak istemesi aslında işlerin yolunda gitmediğini ortaya koyuyor. Görünün o ki, savaş bitmeden, deniz ticaretinin tedarik zincirini daha da zorlaması bekleniyor.