Gelişmelerin gerisindeki sistemde ısrar toplu taşımada esnafı iflasa sürükledi” diyen, Ankara ÖHO Kooperatifler Birliği Başkanı Kurtuluş Kara, esnafın sorununu görmezden gelmenin çözümü daha da zorlaştıracağına davetiye olacağını söyledi
“Saha gerçeğini kavramadan çözüm üretmeye çalışan kamu otoritelerinin, toplu taşıma esnafını günü kurtaracak çareler aramaya ittiğini söyleyen Ankara Özel Halk Otobüsü Kooperatifler Birliği Başkanı Kurtuluş Kara, bir yandan da kamu yetkilileri ile ortak çözümler arayıp, yeni uygulamalar için de hükümeti iş birliğine davet ediyor. Başkan Kara, esnafın beklentilerini, saha gerçeği ile kamu yaklaşımı üzerinden ele almamız gerektiğini ısrarla anlatıyor. Noktasına, virgülüne dokunmadan söyleşimizi sunuyoruz…”
KTT: Sayın Kara, belediyelerin denetiminde, belediyelerin hazırladığı özel çalışma yönergeye göre hizmet veren esnaf, tarihinde görmediği zorlukta iflas eşiğinde. Buna dönük hem kooperatifler birliği olarak, hem Özel Halk Otobüsü esnafı olarak bilgi verir misiniz?
Kurtuluş KARA: Bir iş birliği hareketlenme örneği ile çözüm için çalışıyoruz. Esnaf kültürü ile kamu adına devlet görevini belediyelerin yardımcı unsuru olarak ücreti mukabil yerine getiren esnafız. Eksiğimiz; statümüzde kamu otoritesinin belediyelere verdiği görevde üst yapı bütünselliği sağlayan çerçeve iş görev tanımlamasının olmaması. Bu eksiklikten dolayı her belediye kendine yetki veren siyasi popülizm tercihle dönüşen uygulamalar bizi zora soktu. Hizmeti, belediyelerce hazırlanan çalışma yönergesine göre veririz. Dolayısıyla, bizim tek otoritemiz belediyedir. Biz sadece, hizmeti daha iyi nasıl yaparız, bundan bizi engelleyenin ne olduğunu tespit edip saha gerçeğine göre belediyelere düzeltici işlem talebi sunarız. Çünkü, tek mercimiz belediye. Fiiliyatta ise buna siyaset ve bazan siyasi popülizm de girer. O zaman hizmet icrasına aksamalar artar. Aslında sorunların hepsi mevcut sistemin gelişmelerin gerisinde kalmasındandır… Bütün bunlar; pozisyon gereklilikleri, kentleşme, birçok otoriteyi aşan yenilenmeler, bizi hem pozisyon hem iş görev hizmeti veren olarak değiştiriyor. Dolayısıyla, yerleşim alanlarında taşıma hizmetini verme birçok otoritenin karıştığı sisteme dönüşerek, bize aksamalar yaşatır. Bu çok başlı yapı tamamen işi aksatıcı olup, yasal düzenleme gerektiren bir hal almıştır. Kısacası; yasayla belirlenen toplu taşımacılık, baştan beri sistemi aynı ama saha uygulaması belediyelerin halka yaklaşımında icra önceliklerine göre değişir. Böyle olunca; her belediye ayrı yöntemle başına buyruk çalışır. Öncelikleri kendine göre olur. Ortak nokta zamanla Özel Halk Otobüsü esnafını kamu personeli gibi görünmesidir. Bu yüzden de bazı düzenlemeler, sadece yamalı bohça olarak sonuç vermez. Dahası, bizi iflasa sürükleyen gelişmelere neden olur. Bugüne kadar ana otorite belediye diyerek, her sorunu o çözer dedik. Bu bizi, kamu personeli noktasında hatta bir yanda “kurumsallaşın” denirken, diğer yanda ferdi işletmeci diye çalışan görmesini de sağlar.
Bugüne kadar bu da sonunda bizi itirazsız söyleneni yapan esnaf haline getirdi. Mevcut özel çalışma yönergesine rağmen bu benimsendi. Bunları kamu hizmeti yapan kalıcı olduğumuzu düşünerek yaptık. Dahası öz sermayemizi de kullandık.Sermayemiz bitti ama sorunlarımız arttı. Zamanla gelir-gider skalası gelirimizin aleyhine açıldı. Sonunda zora girmemizi çözemeyen belediye, statümüzü dikkate almayan hükümette önceliği azalan esnaf statüsüne düşmemize aldırmayarak bizi görmezden gelmeyi tercih etti. Hükümet de bildiğini okudu. Sınırsız yolcu memnuniyetlerine yelken açtı. Biz de kendi halimizde kaldık. Dünyada ki gelişmelerin bize dokunuşu, ayrıca bizde kurumsal anlayış ile sektörel bilinç hareketlenme düşüncesi birlikte yol almaya varan düşünceler yüklediğini daha sonra gelişmelerden anladık.
KTT: Toplu taşıma kamusal önemiyle orantılı giderleri çok fazla olduğu bilinmesine rağmen, neden Özel Halk Otobüsü esnafı olarak finansman boyutunu işletmecilik sorunu olarak ele almadınız?
Kurtuluş KARA: Dünya değişirken biz hala değişimin gereğini görmekte geç kalmıştık.Bu arada kamu kendinden emin hala; ueni gelişmeler, yönetişimler ortaya çıkarken kamu, “ben tek belirleyiciyim” demeyi de sürdürdü… Gerçek paydaşlık işlemiyor ki. Bu nedenle her ildeki işletmeci çaba sarf ediyor. Biz iki kuruluş olarak ama bütünsel bakarak ortaklaşa yol almayı öncelik saydık. Kooperatif birlikleri ve şirketler, olarak sorunları paylaşıyoruz. Çözümü paylaşarak ilgililerle müzakere bile yapıyoruz. Bugün, Mavi otobüsler ve TÖHOB (Tüm Özel Halk Otobüsçüleri Birliği Derneği) Başkanı Ercan Soydaş, ülke geneli mülkiyet hakkı meselesine tüm esnafı kapsayan mesele olarak bakarken, bizde kooperatifler birliği olarak, Özel Halk Otobüsü İşletmeciliği ve gereklilikleri düzenleme noktasından çözüm peşinde, esaslar geliştirerek çalışıyoruz. Ortak noktamız istişareye önem verişimiz bu şekilde. Çünkü, ciddi bir anlayış değişiminin gereğini gördük. Bu gerekliliği görünüyor. Aslında, Özel Halk Otobüsü kavramı ile diğer toplu taşıma işletmeciliği, minibüsçülük, hatta tüm toplu taşıma modları, tekrar ele alınmalı demeyi bile istiyorum. Bunu da değerlendiriyoruz. Bu nedenle iş birliğini, fazla ince eleyip sık dokuyor zorlamadan uyguluyoruz. Değişimin kabulü de zor. Bu gerçekle olumlu sonuçları ve ek etkileri ortaya koyup sürdürerek çabalıyoruz. Dahası değişen dünyadaki yapılanmaların uluslararası gidişata etkileri bize yansımalarını dahi hesaba katan profesyonellikle, bilgimizi artırıp danışmanlarla, ülke ana planına katkıyı düşünüp ilerliyoruz.

KTT: Sayın Başkan, Pandemi ve sonrası, ekonominin enflasyonist etkisi, döviz artışı, dövize bağımlı lastik tekerlekli toplu taşıma işletme gider kalem fiyat artışı. Her şey alt üst oldu. bu ve devamındaki süreci Özel Halk Otobüsü kooperatifler birliği başkanı olarak nasıl değerlendirirsiniz?
Kurtuluş KARA: dünyadaki değişime uyarlı uygulama sonuçları olumlu. Biz ise bu doğrulamaya rağmen eski anlayışla işletmeciliği öne almayan bakışla toplu taşıma sistemini sürdürme gayretindeyiz. Artık bu işe yaramıyor. Pandemi sonrası netleşmeyle, artık yönetişime dayalı kamu özel iş birliği yaklaşımı benimsendi. Bizde Ankara olarak gelişim için bunu öncelik saydık. Buna göre hareket ediyoruz. Zor da olsa önce kendi içimizde kurumsallaşmayı benimsedikten sonra dünyada ileri teknolojinin getirdiği entegre yapılı gelişme iş birliğine dayalı bütüncül yaklaşımla çözüm sağlanabilir kanaatine vardık. Mevcut sorunların çözümleri dahil, geleceğin yapılanması yeni anlayışla ele alınmalı diyerek harekete geçtik. Belediyeler bize ücretsiz taşıma taleplerinin hemen hepsini karşılatıyor. Ama hiçbiri sonucun ne kadar ülke bütününe uygundur ona dikkat etmiyor. Dahası, tek yanlı uygulamalar sonucu Özel Halk Otobüsü kayıpları karşılamayı kimse aklına getirmiyor. Bu farkındalığı anladığımızdan beri Özel Halk Otobüsü işletmeci esnaf olarak, bugünün şartlarına uygun toplu taşıma sisteminin nasıl olması gerektiğine uygulamayla birlikte değerlendiriyoruz. Ele alışta tamamen ücretsiz taşıma işletmeciliğini yapmak dahi var. Bugün yürürlükteki uygulama da ücretsiz taşıma illerde farklı birçok yerde 26 kalemi geçiyor. Bu nedenle ayrıntılarına girmeyeceğim. Sadece 65 yaş ve üzeri ücretsiz taşımada her aracın günde 400 kişiyi taşıdığı bilgisini vererek, devletin araç başı desteğinin bile başlı başına, uygulamanın hak hukuk ve adalete uymadığı, esnafa yüklenen yüke bu yüzden destek verildiğini belirtmekle yetinirken, ayrıntı olarak ilk araç başı destek, asgari ücretin yüzde 25 üzeriydi. O zamanda bu bize, “devlet adaleti sağlar” dedirtmişti.
Sonrası gelişmeler yanılttı. Hükümet öncelikleri, esnaf mağduriyeti, her şey unutuldu…
Peki devlet kurumu hazine desteği alma imtiyazı taşırken, neden sadece günde bir yolcu tutarı destek verdi?
Yardımın sorgulanması olmaz dersen. Bende yardım olması için taşıma gönüllü olmalı derim. Hem esnafa meccanen yük yükle. Hem de destek oranı sadece bir yolcuya tekabül etsin! Bu hükümet hatasıdır. Desteği verme sadece günü kurtarmaya dayalı geçiştirmedir. Kısacası; durum ve gidişat, değiştirilmeyen taşıma sistemi, esnafa ciddi sorun yaşatırken, belediyeleri zora sokan gelişmelere gebeliğinde ipuçlarını veriyor.
Özel Halk Otobüsçüleri giderek artan, araç bakımlarından, akaryakıt alımlarına, araç değiştirmeler ve ağır bakım, şoför ücretleri vb. sorunlar boğuyor. Belediye destekleri alsa bile yeterli olmayacağı gibi, zaman içinde belediye reformu da gerekecek. Yine de her şeye rağmen umutla bekliyoruz. Sadece; yıllar öncesi hizmet anısına aldığımız otobüs maketlerine şimdi sadece bakıp değişim ve yenilemelere karşı “nereden nereye” diye iç çekiyoruz o kadar. Bu da kendi kendimizle hesaplaşmamızın bedeli.