İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası, Karaköy hizmet binasındaki Harun Karadeniz Konferans Salonu’nda uzmanların katıldığı “İstanbul Ulaştırması” konulu çalıştay yaptı. Çalıuştayda politika, planlama, yönetim ve teknoloji konuları ele alınarak konuşuldu.
İSTANBUL-İstanbul’da kent yaşamını olumsuz etkileyen plansız büyümenin ortaya çıkardığı ulaşım ve kaotik trafik konusunun ele alındığı “İstanbul Ulaştırması” konulu çalıştay İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından Karaköy hizmet binasındaki Harun Karadeniz Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Uzmanlarının yer aldığı çalıştayda geçmişten günümüze yapılmayanlar ve ulaşım olgusuna yaklaşımın, ayrıntılarıyla ele alındı.
İMO Şube Başkanı Fusun Sümer:
KARAYOLU TRAFİK DENETİM ETKİNLİĞİ TAHMİNLERİN ÖTESİNDE ÖNEMLİ
Açılış konuşmasına bir hatırlatma ile başlayarak, ilk kongreyi kentlerin çeperlerinin büyümeye başladığı, nüfusun artış ivmesinin hızlandığı, bunların yanı sıra İstanbul Boğazı köprü tartışmasının gündemde olduğu yıl olan 1974 yılında yaptıklarını hatırlattı. Böyle ortamda yapılan kongre tartışmalarında öngörüler ortaya konduğuna dikkat çekerek, bilim insanlarının bilim ve fene dayalı o günkü öngörülerinde hangi sorunlara işaret ettiyse, ilerleyen yıllarda hepsinin doğrulandığına dikkat çekti. Pek çok açıdan sınırlarını zorlayan, yer yer sınırını aşan İstanbul’un karşı karşıya olduğu ulaştırma sorununu çok yönlü ele alınmasını zorunlu kıldığını sözlerine ekledi.
Plansız büyümeden, deprem sonrası ulaştırmanın önemine kadar çok geniş yelpaze ile karşı karşıya olunduğunu, ulaştırma konusunun mesleki-teknik özellikler yanında ekonomik, toplumsal, sosyolojik unsurlar barındırdığını, bunlardan bağımsız yapılacak değerlendirmelerin sağlıklı olmayacağını vurgulayan Sümer, “Eğer ulaştırma yapıları yeşil alanlarda, su havzalarında tahribata ve azalmaya yol açıyorsa, kentsel estetikten yoksun görüntüye neden oluyorsa, kent içine adeta kılcal damarlar gibi yayılan ana arterler, caddeler, sokaklar üzerindeki motorlu taşıtlar insan sağlığını doğrudan etkileyecek seviyeye ulaştıysa konuya yaklaşımımızı doğrudan etkilemelidir” dedi.
DENETİM AZALDI:
İstanbul’da her geçen gün artan araç sayısına karşılık doğru bir otopark politikasına bağlı yeterli kapasite yaratılmadığı için çoğu anayolda yasak park etmeler, bazı caddelerde de çift sıra parklar yapıldığının sıklıkla görüldüğüne işaret eden ve karayollarının taşıma kapasitesinin önemli oranda düşmesine sebep olmanın yanında, çok zaman sürücüler arasında sürtüşmelere yol açtığına dikkat çeken Sümer, pek çok gelişmiş ülke kentlerinde kentin merkez bölgelerinde uygulanan özel otomobille girişte ücret uygulaması olduğuna da dikkat çekti. Sümer, İstanbul’daki saha gerçeğinde ortaya çıkan gözle görülür sonuçlardan karayolu trafiğinin denetimde son yıllarda etkinliğin azaldığını, bunun sonucu, kurallara aykırı şekilde araç kullanma, yasak yerlere park etmeler, tek yönlü yola ters istikamette girişler, ışık ihlali vb. çoğu kazayla sonuçlanan olayların meydana geldiğine dikkat çekerek, “Öğretici, geliştirici, ufuk açıcı bir çalıştay olacağına dair inancımı dile getirerek, başarılar diliyorum” dedi.
PROF. DR.
GÜNGÖR EVREN:
“ULAŞIM KENTLERDE İNSAN YAŞAMININ KALİTESİYLE YAŞAMA SEVİNCİYLE İLGİLİDİR”
İstanbul için ulaşımın önemini vurgulayan Prof. Dr. Güngör Evren, “Bütün kentlerde özellikle İstanbul’da ulaşım konusunun insan yaşamının kalitesiyle, yaşama sevinciyle ilgilidir. Çünkü, kentte yaşamak demek, kentte birtakım olanaklarına erişebilmek demektir. İşe gitmek, okula gitmek, hastaneye gitmek, alışveriş yapma gereği, sosyal alanda yapılacak ihtiyaçlar için ulaşım önem taşımaktadır. Bir kentin insanlarının mutluluğu ve kentin toplam olarak huzurlu yaşam kalitesi ulaştırma ile yakından ilgili” dedi.
Prof. Dr. Evren anlayışlara da değinerek, ulaştırma deyince yol, köprü, tünel gibi yapıların akla geldiği özellikle siyasilerde bu konuda takıntılar olduğunu, ulaşımın asıl amacı olan insanların erişimini sağlamak yerine ‘görünür, pahalı, çılgın bir takım yatırımlar’ olarak görülen bu algının yanlış olduğu, ulaştırma hizmetinin çılgın, pahalı projelerle olmayacağı, sağlıklı ulaşım sağlanması için büyük yatırımlara ihtiyaç olmadığını, akıllıca yapılabilen, yatırım ihtiyacı minimum düzenlemeler yapılabileceğine dikkat çekti. Prof. Dr. Evren:
“Bir yatırım fayda sağlamak için gerçekleştirilir. Zararlı sonuçlar doğuracak yatırımlar da olur ve bunlara biz, iyi niyetle bedava yapılması halinde bile karşı çıkmalıyız. Kanal İstanbul bunlardan biri. Karaköy’de yapılmakta olan zemin altı kat otoparkı da bir örnektir. Karaköy’de belli alanı yeşil alan olarak, insanların soluklanacağı bir yer olarak kazanılmış durumda. Burayı otopark yaparak tamamen olanakları olumsuza dönüştürecek girişimin savunulur tarafı yok”
diyerek. Ulaştırma yatırımlarında “dışsal etkiler” konusuna değinen Prof. Dr. Evren, hava kirliliği, sera etkisi, iklim değişikliği, gürültü kirliliği, yeraltı sularının kirlenmesi, kazalar gibi yerkürenin kaderini olumsuz etkileyecek gelişmeleri dışsal olumsuz etkiler olarak sıraladı. Evren, bir ulaştırma yatırımını gerçekleştirirken bu olumsuz dışsal etkileri gözeterek yatırım kararlarının alınması gerektiğini, bu bağlamda etik sorununun önem kazandığını, meslektaşların herhangi bir ulaştırma konusundaki kararı oluştururken yapılan işin, topluma, çevreye, doğaya etkileri neler olabileceğini hesaba katmasını isteyerek, konuşmasının sonunda ulaşım anlayışına da değinerek: “Ulaştırma kentin olmazsa olmaz parçası. Konunun odağına insanı, doğayı ve kentleri yerleştiren bir anlayışı öne çıkaran bir paradigma değişikliği söz konusu. Yeni teknolojileri de kullanmak zorundayız. Ulaşım olayına asıl amacı unutmadan yepyeni bir gözle bakmamız gereklidir. Dünya’daki gelişmelerin, düzenlerin, ekonomik baskıların ve siyasal gelişmelerin baskısıyla ulaştırma anlayışı yanlış yerlere doğru yönlendirilmiştir. İnsanların mutluluğu ve kentlerde kaliteli yaşam için çaba göstermek zorundayız. Plan yapılmadan, doğru, bilimi kullanarak, günümüzün bilimsel ve teknolojik gelişmeleri kullanarak, amaca dönük hizmet verecek planlamaları yapmak ve bu planlara sadık kalarak gerekenler yapılmadan sağlıklı bir ulaşım sistemi mümkün değildir. Bütün bunları yapacak olan da bir yönetim sistemidir. Bunun için sağlıklı bir yönetim sistemi oluşturmak ve bu sistemin kurulması halinde bu işleri yönetecek bilgili, bilime, teknolojiye inanan, kararlı, topluma karşı sorumluluk duygusunu içselleştirmiş yürekli yöneticilere ihtiyaç vardır” dedi.
DR. İSMAİL HAKKI ACAR:
UYGUN PROJELER NASIL UYGULANABİLİRYETKİ ÖNEMLİ
“İstanbul Ulaştırması” konulu çalıştayda sunum yapan Dr. İsmail Hakkı Acar, “Uygun projeler nasıl uygulanabilir” konusunu ele alarak şunları açıkladı: “Önemli olan yolu saptamak ve inançla yola çıkmak” diyerek, işin temelinde kararlı duruş sergilenme gereğine dikkat çekti. Geçmiş uygulamalar ve karar verici pozisyonlarını ele alarak onları inceledi. İncelemede göze çarpanları gayet net ve anlaşılır biçimde öne çıkardı. ‘İstanbul Ulaştırması’nın yönetimi konusunda, dünya örnekleri ele alınarak, yapılanma çalışmaları yapıldı, projeler üretildi ama gerekli yapı gerçekleştirilemedi. Kurumsal bir yapıyı ortaya koymak, bir şema ve tanım çalışmasıdır. Ortaya konulan yapı dinamiktir, canlıdır. Zaman içinde karşılaşılan duruma göre ekleme ve çıkarmalar yapılarak yeniden düzenlenebilir. Önemli olan yolu saptamak ve inançla yola çıkmaktır” dedi.
ABD verilerine göre ulaşım kaynaklı çevre kirliliğine de değinen Acar;
“Ulaştırma sektörü %60, sanayi sektörü %17, enerji kullanımı %14, ısınma kullanımı %9 oranında hava kirliliği yaratıyor” dedi. Ayrıca, CO2 salınımının ulaştırma sektörü içindeki dağılımını da; “Karayolu ulaşımı 2009 yılında %85, hava ulaşımı 1990 yılında %3, 2009 yılında %17” olarak açıkladı.
Acar, “Paris Sorbonne Üniversitesi’nden Profesör Carlos Moreno’ya göre; ‘Kentin altyapısı ve araçlar ne kadar akıllı olursa olsun, iklim krizi, ekonomik eşitsizlik sorunlarını çözemez. Daha insancıl ve hareketli kentler ancak dayanışma, iyilik ve halkın yerel yönetime katılımıyla gerçekleşir. Yapay zeka ve algoritmalarla gerçekleşemez” açıklamasıyla sorunların insana dönük olduğunu, çözümün de insandan geleceğini belirtmiştir. “Kaldı ki kentsel mekanların kullanımında, her şeyin temelinde olması gereken ‘hak’ ve ‘adalet’ kalmamıştır” diyen Acar, Avrupa Kentsel Şartı’na göre durumu şöyle özetlemiştir; “Her kentlinin en temel hakkı, kentteki tüm sosyal aktivite ve olanaklara, yaş, ırk, bedensel ve zihinsel kabiliyetlerine bakılmaksızın, kendi özgür iradeleriyle erişebilmesidir. Ancak, genel bir kural olarak kentler öncelikle mevcut çalışan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için olanaklar sunar. Kentlerde hamile, çocuk, yaşlı, hasta ve engelli kişilerin genellikle göz ardı edilen konular arasındadır.” Acar, sürdürülebilirlik hakkında da; “Sürdürülebilirlik, “gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama imkanının önünü kapatmadan bugünkü ihtiyaçlarımızı karşılamak” olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle, kaynakların sınırlı olduğu bilinerek, kullanma şeklinin uzun vadeye yönelik akıllıca ayarlanması gerekir. Tüketime dayanan kapitalist sistem, hızla tükenmekte olan kaynakları, ‘sürdürülebilirlik’ kavramı altında koruyacağını savunmaktadır. Kökten çözümler üretilmeden, yeni kavramlar üretiliyor” diye belirtmiştir.
ÇALIŞTAYDA KONUSUNDA UZMANLAR TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN SUNUMLAR:
Birinci OTURUM KONULARI: POLİTİKA-PLANLAMA-YÖNETİM-TEKNOLOJİ:
Moderatör: Özer Or İMO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi.
1. KONUŞMACI: Prof. Dr. İsmail Şahin,
SUNUM KONUSU;
“Köklü Değişime Uğrayan Kentsel Ulaştırma
Politikaları ve İstanbul Ulaştırması”
SUNUM BAŞLIKLARI: sürdürülebilir Kalkınma Modeli ve Ulaştırma Politikaları,
-Ulaştırma yatırımın sonuçları, İstanbul’un Trafik İndeksi ve Sonuçları,
-İstanbul Yaka Geçişlerinde RS Dirençliliği ve İstanbul Şehirlerarası ve Uluslararası Raylı Sistem Bağlantısı
2. KONUŞMACI:
Prof. Dr. Haluk Gerçek.
SUNUM KONUSU;
“Kentsel UP. Gelişmeleri Bağlamında İstanbul Ulaştırmasının Planlanması yaklaşımı”
SUNUM BAŞLIKLARI:
Ulaşım Planları ve Plan Hiyerarşisi, Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı (İstanbul SKUP),
Toplu Taşıma Sisteminin Entegrasyonu ve Erişebilirlik, Tıkanıklık ve Talep Yönetimi, İklim Değişikliği ve Çevre ve Ulaşım Sisteminin Afetlere Dayanıklılığı
3. KONUŞMACI:
Dr. İsmail Hakkı Acar
SUNUM KONUSU;
İstanbul Ulaştırması Yönetimi Sorumları ve Çözüme İlişkin Görüşler”
SUNUM BAŞLIKLARI:
İstanbul ulaştırması “nasıl bir kurumsal yapı ile yönetilir?” yerine, İstanbul ulaştırması için “uygun projeler nasıl uygulanabilir?”
İUY. ve Yapılmış Çalışmalar, Günümüzde Önümüze Çıkan Ulaştırma Kaynaklı Gerçekler, Kentiçi Ulaştırmada Karşımıza Çıkan Yeni Gerçekler,
Sürdürülebilirlik ve İstanbul Sürdürülebilir Ulaşım Projesi,
Arazi Kullanımı / Planlama Anlayışında ‘Köklü Değişim’, Ulaşım Politikalarında Klasik Anlayıştan Sosyal Anlayışa ‘Dönüşüm’,
Ulaştırmada Yaşam Tarzını Sosyal Yönde Değiştiren Başkanlar.
4. KONUŞMACI:
Doç. Dr. Ilgın Yaşar.
SUNUM KONUSU:
“Otonom ve Ev Araçların Trafikte ki değerleri. Bu Araçların Entegrasyonuna Yönelik Politika Araçları ve Öneriler”
SUNUM BAŞLIKLARI:
İklim Değişikliği ve Ulaşım Sektörü, İklim Değişikliğine Karşı Alınan Önlemler–Elektrikli Araçlar için Zorunlu Kotasal Hedefler,
Elektrikli Araç Teknolojileri, Otomotiv Sektörünün Geleceği
İKİNCİ OTURUM:
PANEL; SUNUM KONULARININ BÜTÜNLÜK BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ
YÖNETİCİ: Prof. Dr. Güngör Evren ve Özer Or
KONU: Çalıştayın ikinci bölümünde “Sunum Konularının Bütünlük Bağlamında Değerlendirilmesi”
KONUŞMACILAR: Prof. Dr. İsmail ŞAHİN,
Prof. Dr. Haluk GERÇEK, Dr. İsmail Hakkı ACAR, Doç. Dr. Ilgın YAŞAR katılımcıların sorularını yanıtladı.