Avrupalı markalar, 2023-24’te daha önce beyan ettiklerinden daha az araç üretecekleri konusunda Türk tedarikçileri bilgilendirerek, planlama uyarısında bulundu. Avrupalı üreticiler Resesyon olasılığı karşısında ilk fatura tedarikçiye.
İSTANBUL-Resesyonun ayak seslerinin giderek daha fazla yükseldiği Avrupa’da, artan enerji maliyetleri ve enflasyonist baskı nedeniyle tüketicilerin otomobil talebi yavaşladı. Türkiye otomotiv sanayisinin en önemli ihracat pazarında yaşanan bu gelişmenin ilk faturası tedarikçiye kesildi.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) geçtiğimiz hafta açıkladığı verilere göre; otomotiv endüstrisinin ekim ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1.8 artışla 2.65 milyar dolar oldu. 16 yıllık liderliğin ardından son aylarda üst üste ihracat birinciliğini kimya sektörüne kaptıran otomotivciler, böylece ekimde aylar sonra yeniden liderlik koltuğuna oturdu. Otomotiv ihracatında en büyük payı ise tedarikçiler aldı. Ancak, ne ana sanayiciler ne de tedarikçiler Ekim Ayı’nda ihracatta ki artışın keyfini süremiyor. Çünkü, ihracatın yüzde 60’tan fazlasının yapıldığı Avrupa’da, resesyon beklentisi giderek güçlenirken, Pandemide biriken talep ile kısmen güçlü otomobil satışları, gelecek aylar için yavaşlama sinyalleri veriyor.
RİSKLERE DİKKAT ÇEKTİLER
Ekim Ayı otomotiv ihracat rakamlarını değerlendiren TAYSAD Başkanı Albert Saydam, geçen ay otomotivcilerin yeniden ihracatta lider sektör olmasını ve tedarikçilerin de ürün grubu bazında ilk sırada yer almasının memnuniyet verici olduğunu belirtirken, sektörün önündeki risklere de dikkat çekti.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, çip krizi nedeniyle siparişlerin geriden teslim edildiğini, bu nedenle resesyonun etkilerini henüz tam hissetmediklerini belirtirken, gelecek içinse endişeli olduklarını dile getirdiği açıklamasında “Her ne kadar Ekim Ayı ihracatında lider tedarikçiler olsa da resesyonu somut olarak ilk hissedenler de tedarikçilerimiz oldu” diye konuştu.
AVRUPA ÜRETİM ARTIŞI BEKLERKEN KAN KAYBI YAŞIYOR!
Albert Saydam, “Dünya’da yüzde 5, Avrupa’da ise yüzde 7 üretim artışı bekleniyordu. Ancak, dünyada yüzde 2’lik büyüme var. Avrupa’da ise kan kaybı başladı. Bu da ilerisi için bize endişe veriyor. Pandemide, ‘Türk tedarikçilerin 2023-2024’te devreye girecek yeni platformlarda payı artıyor’ vurgusu yapıyorduk. Ancak, bu yeni araçların planlarında arka arkaya negatif yönde revizyonlar gelmeye başladı. Mesela 100 bin araç için teklif alınmışken, tarih yaklaştıkça ‘Biz bu platformdan 80 bin adet satabileceğiz. Ona göre planınızı yapın’ türü Avrupa’daki ana sanayilerden bildiriler gelmeye başladı. Bu iyiye işaret değil. Ekonomideki daralma sinyalleri paralelinde son haftalarda neredeyse Avrupa’daki tüm otomotivciler, lansmanı yapılacak yeni araçların üretim sayılarını azaltıyorlar” diye konuştu.
Ukrayna’daki savaş nedeniyle Avrupa ve ABD’nin yaptırım uyguladığı Rusya’nın Türkiye’den yaptığı otomotiv ithalatı hızlandı. Ekim Ayı’nda Türkiye’den Rusya’ya otomotiv ihracatı yüzde 23 artarak 80 milyon doları aştı. Tedarik endüstrisi özelinde ise Rusya’ya ihracat artışı ekimde yüzde 29 oldu. TAYSAD Başkanı Albert Saydam, Rusya’ya ihracat artışı nedeniyle Türk firmalara yaptırım gelmesinden endişe duyduklarını söylerken; “Tüm ihracatçılar ileride olabilecek yaptırımlar konusunda dikkatli olmasında fayda var. Aksi takdirde, daha zorlu bir süreçle yüz yüze kalabiliriz” dedi. Avrupalı otomotiv üreticileri, artan enerji maliyetleri ve enflasyonist baskı paralelinde Euro Bölgesi’nde beklenen resesyon yaklaştıkça maliyetlerin arattığına işaret ederek, bu durumun otomobil satışlarını yavaşlattığı uyarısında bulundu. Bu konuda ilk uyarıyı BMW yaptı. BMW yetkilileri, yüksek enflasyon ve faiz artışlarının tüketiciyi endişelendirdiğini ve bunun da önümüzdeki aylarda satın alma davranışlarını etkileyeceğini dile getirdi. Ardından Stellantis’ten de benzer bir açıklama geldi. 14 dev markayı bünyesinde barındıran Stellantis’in global temsilcileri, Avrupa’nın artan enerji maliyetleri ile mücadele etmek zorunda olduğunu, bunun sonucu olarak Avrupa’daki tüketicilerin araç alımlarını yavaşlatmaya başladığına dikkat çekti. Özellikle, Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’da fabrika siparişlerinde eylül ayı itibarıyla düşüşlerin başlaması, uzmanlar tarafından AB’de resesyon olasılığının kesinleştiğinin bir sinyali olarak yorumlandı.