“Küresel Otomotiv Yönetici 2024 anket” sonuçları Ev araçlara geçiş yatırımcısının üretim sorguladığını duyurdu!
ELEKTRİKLİ güç aktarma organlarındaki ilerlemeler, otonom sürüş teknolojisi ve araç içinde müşterilere sunulan büyüleyici deneyimler otomotiv dünyası için çok parlak bir geleceği vadediyor. KPMG’nin 24.sünü bu yıl yayımladığı “Küresel Otomotiv Yönetici” anketi de otomobil üreticileri için oldukça önemli olan bu döneme denk geliyor. Şirketin aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 30 ülke ve bölgede, otomotiv ve ilişkili sektörlerden binden fazla yöneticiyle yaptığı son anket, sektörün pazar beklentileri konusunda daha temkinli bir tutum sergilemeye başladığını gösteriyor. Elektrikli araçlara geçiş için yarım trilyon dolardan fazla yatırım yapan sektör, bu yatırımın geri dönüşünü ne zaman göreceğini sorguluyor.
Rapor hakkında değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Otomotiv Sektörü Lideri Hakan Ölekli, “Otomotiv şirketlerinin kaybeden değil kazanan olmaları için yöneticilerin stratejilerini yeniden düşünmeleri ve kendilerine bazı önemli sorular sormaları gereken kritik bir dönemeçteyiz. Bu stratejik soruların doğru yanıtlarını bulmak, şirketlerin önümüzdeki yıllarda bu alanda nasıl başarılı olacaklarını belirlemelerine de yardımcı olacaktır. Otomotiv sektörü için göz kamaştırıcı bir geleceğin hala görünürde olduğuna inanıyoruz. Ancak bu parlak geleceğe ulaşmak için yakın vadede bazı önemli zorlukların üstesinden gelmek gerekecek ki bu anketten çıkan sonuçlar da sektördeki liderlere yol gösterici nitelikte” dedi.
Anketten çıkan sonuçlara göre dünya genelinde yöneticiler, büyük ölçüde küresel ekonomiye ve artan maliyetlere ilişkin endişeler nedeniyle sektörün önümüzdeki beş yıl içinde daha kârlı bir büyüme yakalayacağına daha az güveniyor. Ankete katılan Japon yöneticiler arasında kendine son derece güvenenlerin oranı yüzde 32’den yüzde 10’a düşerken Batı Avrupa’da kendine aşırı güvenenlerin oranı yüzde 31’den yüzde 24’e, ABD’de ise yüzde 48’den yüzde 43’e düştü. Sadece Çin’de aşırı güven yüzde 28’den yüzde 36’ya yükselerek artış gösterdi. Tedarikçiler arasında da aşırı güven yüzde 56’dan yüzde 23’e geriledi. Anket otomobil üreticilerinin 2024 yılında fiyatları ne kadar artırabileceklerine dair de önemli sonuçlar ortaya çıkardı. Buna göre OEM’lerin (orijinal ekipman üreticileri) üçte ikisinden fazlası 2024 yılında yüzde 5 ila 10 arasında bir fiyat artışı öngörüyor. Bağımsız bayilerin bu tür fiyat artışları öngörme olasılığı daha da yüksek. Ancak, son dönemdeki fiyat düşüşleri ve piyasaya sürülen çok sayıda yeni model göz önüne alındığında, fiyat artışlarını yapmanın beklenenden daha zor olabileceği değerlendiriliyor. Son ankette elektrikli araçların penetrasyonu için ortalama tahminler ise yükseldi. Örneğin Batı Avrupa’da katılımcılar geçen yıl bataryalı elektrikli araçların 2030 yılında satışların yüzde 24’ünü oluşturacağını tahmin ederken bu yıl ortak tahmin yüzde 30 oldu. ABD’de tahmin yüzde 29’dan yüzde 33’e, Çin’de ise yüzde 24’ten yüzde 36’ya yükseldi. Köklü markaların yeni model üretme furyasına rağmen, anket katılımcıları Tesla’nın hala zirvede kalmasını bekliyor. Tesla Gigafactory’nin 2022 yılında Berlin yakınlarında açılması, Tesla’nın pay kazanmasına yardımcı oluyor. Ankette, daha fazla Avrupalı yönetici Tesla’nın 2030’a kadar zirvede kalacağını tahmin ederken daha azı BMW ve Audi’nin pazara hâkim olacağını öngörüyor.
2030’da hangi şirketlerin bataryalı elektrikli araç pazarına hâkim olmasını bekledikleri sorulduğunda, Tesla liderliğini açık ara farkla daha da güçlendirirken BMW ikinci, Audi üçüncü, Apple dördüncü, Mercedes-Benz beşinci ve BYD altında sırada yer alıyor. Müşterilerin satın alım kriterlerine bakıldığında ise performans en önemli alım faktörü olmaya devam ederken sorunsuz ve zahmetsiz bir müşteri deneyimi ikinci sıraya yükseldi. Sorunsuz bir müşteri deneyimine verilen önem, aracı satın almaktan içinde sorunsuz çalışan bir yazılıma sahip olmaya kadar uzanıyor. Yazılım tabanlı araçlar, her türlü sürücü uygulamasını tedarik etmek için bir fırsat sunuyor. Ancak ürünler cazip değilse tüketicilerin yazılımlara olması pek olası görülmüyor. Bu yılki ankette, özellikle OEM yöneticileri abonelik geliri elde edebileceklerinden önceki yıllara göre daha az emin. Öte yandan, otomotivde siber güvenliğe ilişkin endişeler de artmış durumda olsa da ankete katılan yöneticiler otomobil üreticilerinin yeterli siber güvenlik ve müşteri veri koruması sağladıklarından hala eminler.
KPMG’nin anketinde otomobil üreticileri yapay zekâ, dijital ikizler ve gelişmiş robot teknolojileri gibi ileri teknolojilere bir önceki yıla göre daha az hazırlıklı olduklarını belirtiyor. Otomobil yöneticilerinin sadece yüzde 12’si kendilerini son derece hazır hissettiklerini söylerken bu oran bir önceki yıl yüzde 22’ydi.
Bu değişimin büyük olasılıkla yapay zekâdaki, özellikle de beyaz yakalı işlere otomasyon getirmesi beklenen üretken yapay zekâdaki hızlı ilerlemelerle ilişkili olduğu değerlendiriliyor. Otomobil üreticilerinin, yapay zekânın tüm biçimlerinden yararlanmak için daha fazla çalışanı eğitmek zorunda kalacağının tahmin edildiği araştırmada otomobil üreticilerinin yapay zekâ becerilerine sahip yetenekler için birbirleriyle ve farklı sektörlerdeki şirketlerle rekabet edeceği öngörüsünde bulunuluyor. Güç aktarma teknolojisi söz konusu olduğunda ise bu yıl daha fazla şirket riskten kaçınıyor gibi görünüyor. Öyle ki, hibrit teknolojileri, teknoloji yatırımlarında genel olarak dördüncü sıradan ikinci sıraya yükseldi. Öte yandan otomobil üreticileri teknoloji devlerinin de otomobil pazarına girmesini bekliyor. Apple bir numaralı potansiyel rakip olarak görülürken listede Google, Samsung ve Baidu da yer alıyor.